
Süre: 5 dk 07 sn
Cevap: Helal ve mubah ürünler hangi ülkeye ait olursa olsun satılabilir. Günümüzde bu mal Yahudi şirketlerine ait, bu mal Amerikan malı diyerek alınmaması gerektiği, haram olduğu insanlara söyleniyor. Halbuki Peygamber efendimiz bizzat gayr-i müslimlerle alış-veriş yaptılar. Hatta vefatlarında kalkan veya mızraklarının bir Yahudi’de rehin kaldığı kitaplarda yazılıdır. Tercih kişiye aittir. Dileyen alır, dileyen almaz orası ayrı bir meseledir. Ama böyle Yahudi mallarını almayın, Amerikan mallarını almayın diyenler, ülkemizde bizzat din düşmanlığı yapan firmalardan, yerli firmalardan boyuna alış-veriş yapıyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Ona tavır konulmuyor. Bu durum insanın garibine gidiyor. Bize yıllarca margarinleri, tereyağı zararlıdır diyerek sattılar. Sonradan tereyağının zararlı olmadığı bilakis bu margarinlerin zararlı olduğu meydana çıktı. Bu margarinleri pazarlayabilmek için tereyağı yemeyin, kanser yapar vb. gibi şeyler söylediler. Margarinlerin vücut sıcaklığında erimediği, bu sebeple vücuda zarar verdiği anlaşıldı. Değil tereyağı, hayvanın iç yağı bile yendiği zaman vücut sıcaklığında eriyip, gidiyor. Amway sisteminde ise ticaret ağını tabana yaymışlar. Bunların ürünlerini üyeleri pazarlıyor. Bizim bir grubumuz var diyelim. Bu grupta alış-veriş yapan oldukça, bize de komisyon geliyor. Bu grubun üstünde bir grup daha var. Böyle böyle silsile yoluyla bir üst kademedeki kimseler de her satıştan pay kazanıyor. Yani en alt tabandaki kimse sattığı malın tüm kârını almıyor. Bir kısmını alıyor, diğer kâr payı üst kademedekine gidiyor. Oradan da daha üste, silsile yoluyla uzanıyor. En altta olan, tabanda olan kimse bütün işi yapıyor, tabir-i caizse amele vazifesi görüyor, yukarıdakiler ise patron hiçbir şey yapmadan para kazanıyorlar. Eğer kişi bunu biliyor ve buna rağmen kabul ediyorsa mahzuru olmaz. Ama işin bu kısmı anlatılmaz, ona farklı tarafları anlatılıp, kandırılırsa bu uygun olmaz.
Yorum Yap