
Süre: 10 dk 19 sn
Cevap: Bunu İmâm-ı Rabbâni hazretleri net bir şekilde ifâde buyurmuşlar. Muhlis, muhlas var. Muhlis, nefsi itminana kavuşmamış olanlar, Rabbimizin emrettiği herhangi bir işi yaparken veyâ yapmaya başlarken, (Senin rızana uygun olarak, ibâdet kastıyla..) der. Bu şekildeki zorâki elde edilen ihlâstır. Bu sürekli olmaz. Başlanıp, kaybolabilir. Muhlas ise, yaptığı her işi ihlâsla yapabilmek için tasavvufta fenâ ve bekâ diye bahsedilen makâm hâsıl olur, nefs itminana kavuşur, bu kimse otomatik olarak ihlâsla yapar. Nefs îmân ettikten sonra da, [küfürdür kurtulduktan sonra] bu kimsenin artık otomatik olarak, yaptığı her işi Allah için olur. Bunlara muhlas denir. Öbürüne de muhlis denir. Muhlisler her an iflas edebilir, müflis olabilir. Din büyükleri buyuruyor ki, (Aynaya bakın). Aynadan murad, islâm âlimlerinin hayatları ve kitâplarıdır.
Yorum Yap