
Süre: 8 dk 19 sn
Cevap: Osmanlı, Selçuklu döneminde ve daha önceki asırlarda, hıristiyanı, yahudisi, mecusisi, müslümanı, erkekler büluğ çağına erer ermez tıraş olmuyorlardı. Müslümanın sakalının bir tutam olması gerekir. Az olması bidatdir. Sakal, islamiyetin alamet-i farikası değildir. Sarık da öyledir. Zaman ve duruma göre nasıl hareket edilmesi azım geldiğini ehl-i sünnet âlimeri kitaplarına yazmıştır. Dinimizi doğru olarak öğrenebilmemiz, son nefesimizi kurtarabilmemiz için, ehl-i sünnet alimlerinin kitaplarını okumak ve onlara itibar etmekle mükellefiz, hatta mecburuz.
Yorum Yap