
Süre: 7 dk 27 sn
Cevap: Dünyada hellalleşmek kolaydır. Bir kimse hakkımı helal etmiyorum dese bile ona ısrar edilir, yalvarılır, samimide olunursa Allahü teâlâ hak sahibinin kalbini çevirir, hakkına giren kimseye acır ve helal eder. Bu anlattığımıza delil Fudayl bin iyad hazretlerinin Yahudi’den aldığı hellalliktir. Hak, sahibine aittir. Dilerse helal eder, dilerse etmez. Kitaplarda; helal etmesi kendisi için daha kârlı olur buyruluyor. Mesela birisi geldi, malımızı çaldı. Bizden helallik dilemediği halde, hakkımızı helal ettik. Çok kimse burada sanıyor ki, yanına kâr kaldı. Hayır, kâr kalmadı. Onun yaptığı günah devam ediyor. Silinmedi. Âmme davasında da böyle. Çalınan 100 gram altın olsun. Biz bunu helal edince bunun karşılığında Allahü teâlâ bire on, bire yüz, bire yediyüz, bire sonsuz veriyor. 100 gram gitti karşılığında 1 kilo, 100 kilo, 700 kilo… Sonsuz sevaplar, ihsanlar veriliyor. Şimdi 100 gram mı kârlı yoksa 100 kilo mu, 700 kilo mu, sonsuz ihsanlar mı? Tercih kişiye aittir. Ahirette helalleşme ise çok zordur. Zira 1 dank (yarım gram gümüş) kadar hak için 700 defa cemaatle kılınmış ve kabul olmuş namazın sevabı verilecek. Bu da 5,5 ay falan ediyor. 1 gram borç varsa, 1 senelik kabul olmuş namaz gitti. Ya yoksa? O zaman hak sahibinin günahları yüklenecek. Onun için iyi düşünmeli, ne kadar bizi üzselerde hakkımızı helal etmek en kârlısıdır. Biz hakkımızı helal edelim, karşı taraf bunu umursamıyorsa, helallikte istemiyorsa tevbe de hatırına gelmez ve bedelini de öder. Biz ise daha kârlı çıkmış olur hakkımızın misli misli karşılığını alırız.
Yorum Yap